Gözde Yenipazarlı
Bostanlı
Otuz yılı aşkın bir süredir yaşıyorum Bostanlı’da ya da benim tabirimle ‘Karşı Kıyıda’. Denize kıyısı olan bu mahallede yaşamak, özgürlük hissi vermiştir hep bana! Nisan ayı gelir gelmez düşer mahalleli kıyıya. Bostanlı sahili buluşma, sosyalleşme, dinlenme, spor yapma, yürüme alanıdır geceleri kendimi bildim bileli. Bir sayfiye yeri gibidir; herkes birbirini tanır, selamlaşır. Karşıyaka’ya bağlı olan Bostanlı’nın tarih boyunca en önemli özelliklerinden biri bu sayfiye hali olmuş, deniz kenarına kadar inen Yamanlar ormanları ve yemyeşil bahçeleri ile Bostanlı, bir tatil beldesi gibi görülmüştür. Eskiden Levantenlerin mülkiyetindeki sahil evleri, daha çok yazlık sayfiye olarak anılır, pazar günleri ise Kordon boyu çok kalabalık ve şenlikli olurmuş.
Bostanlı, eski dönemlerde Papa Scala veya Papas Köyü olarak adlandırılırmış. Şimdiki adını ise Menemen’deki bostanlardan gelen karpuz kavunlar, buradaki iskeleden yüklenip diğer semtlere taşındığı için almış.
Binaların denize paralel konumlandığı bu semtte kıyı şeridi, bir nevi ‘nefes’ alanıdır. Alaybey’den Mavişehir’in sonuna kadar uzanan yaklaşık sekiz kilometrelik kesintisiz kıyı hattı, çocuk parkları ve oturma alanlarıyla her daim yaşayan kamusal ve yeşil bir alan oluşturur. Benim proje kapsamında çalıştığım alan olan Bostanlı Deresi’nin Körfez’e aktığı noktadan Mavişehir’e kadar olan kıyı sahil şeridi, İzmirlilerin denizle olan ilişkisini güçlendirmek için yapılan ‘İzmirdeniz’ projesi kapsamında yenilendi ve 2016 yılında kullanıma açıldı. Yaya köprüsü, gün batımı terası, voleybol ve basketbol sahaları, tenis kortu, paten ve kaykay sahası, masa tenisi gibi aktivite alanları sayesinde genç bir nüfusa sahip olan Bostanlı ve İzmir halkına spor yapması ve sosyalleşmesi için yeni mekânlar kazandırılmış oldu.
Akdeniz’e yakınlığımızdan olsa gerek, İzmir’in geri kalanı gibi Bostanlı halkı da aylaklığı ve muhabbeti sever. Sahilde her yaş ve kesimden insanla karşılaşmak mümkündür. Mesai bitiminden gece geç saatlere kadar hayat kıyıda devam ettiğinden, sahilde vakit geçirenlerin yiyecek içecek ihtiyacını karşılamak için seyyar satıcılarla ve sohbeti daha da keyifli hale getiren müzisyenlerle karşılaşmak da şaşırtıcı değildir.
‘Mahalle@İzmir’ kapsamında Bostanlı’yı gece fotoğraflamamın en önemli nedenlerinden biri kendimi bu şehre ait hissetmemi sağlayan bu kıyıda yaptığım uzun gece yürüyüşleri, diğeri de mahallelinin kıyıda bir araya gelerek yarattığı enerjiye tanıklık etme merakım oldu.
Bertrand Russell’ın ‘Aylaklığa Övgü’ kitabında sarf ettiği “Modern dünyada çalışmanın erdem olduğuna inanma yüzünden çok büyük zararlar doğmaktadır ve mutluluğa giden yol, refaha giden yol, çalışmanın örgütlü bir düzen içinde azaltılmasından geçer.” cümlesi, her daim geceleri kıyı şeridinde vakit geçirmeyi seven ve özgürlüğüne düşkün Bostanlı halkına ithaf edilmiş gibidir.